18 Mayıs Cumartesi 2024
1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Son 2,5 yılda afetten afete koşturduk. Tek bir kişiden, "nerede bu devlet?" sözü duymadık

AFAD ile Almanya Yerbilimleri Enstitüsü (GFZ) arasında 2012'de imzalanan protokolle başlatılan "Kuzey Anadolu Fay'ında Jeofiziksel Gözlemler-GONAF" projesi kapsamında, dünyada ilk uygulamalardan birisi olan son teknoloji Derin Kuyu Sismometre Ağları ile Marmara Denizi başta olmak üzere Marmara Bölgesi'nin deprem aktivitesi hassasiyetle izleniyor. Türkiye ile Almanya arasında yürütülen deprem konusundaki araştırma ve iş birliği faaliyetlerini geliştirmek, yapılan çalışmaları değerlendirmek amacıyla AFAD ile GFZ ortaklığında, "Marmara Bölgesinde Sismotektonik Araştırmalar Konusunda Türkiye-Almanya Ortak Sempozyumu" düzenlendi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bahçelievler'de bir otelde gerçekleştirilen sempozyumun açılış oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye ile Almanya'nın 1980'li yıllardan beri deprem riskinin ve deprem zararlarının azaltılması konusunda ortak çalıştığını söyledi. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden 23 yıl geçtiğini anımsatan Soylu, "Sesimi duyan var mı?" cümlesinin Türkiye, hatta dünya için bir travma olduğunu ifade etti. Resmi rakamlara göre 23 yıl önce Marmara Depremi'nde 18 bin 373 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Soylu, Türkiye'nin bu afetten büyük ders çıkardığını dile getirdi. AFAD'ın topluma güven veren bir kurum olduğunu aktaran Soylu, AFAD'ın bugün itibarıyla 6 bin personeli, 81 il müdürlüğü, 11 birlik müdürlüğü, 35 ilde toplam 226 ilçe afet yönetim merkezi, Türkiye genelinde 26 lojistik deposu, 54 destek deposu ve tüm dijital altyapısıyla uluslararası ölçekte itibarlı ve yüksek kapasiteli bir kurum haline geldiğini vurguladı. AFAD'ın Türkiye'nin son yıllarda kapasitesini en çok geliştiren ve kendisini alanına en iyi hazırlayan kurum olduğuna dikkati çeken Soylu, Türkiye'nin bilimsel kapasitesini ülkenin afetle karşı karşıya kalacağı bütün risklere göre değerlendirmeye çalıştıklarını kaydetti. "Türkiye'deki toplanma alanlarının yüzde 75'inin altyapısı hazır" İstanbul'da önceki yıllar kişi başı 1,12 metrekare olan afet toplanma alanının bugün 3,37 metrekareye yükseldiğini anlatan Soylu, "Toplam sayı İstanbul'da 1864 idi, şu anda 5 bin 633 toplanma alanı var. Bizim toplanma alanlarındaki önemli özelliğimiz 500 metreye kadar olan alanı bulabilmektir ki zannediyorum yüzde 75'in üzerinde bunu İstanbul'da bulmuş durumdayız." diye konuştu. Türkiye'de 28 bin 474 toplanma alanının yüzde 75'inde, İstanbul'daki toplanma alanlarının ise yüzde 56'sında telefon, elektrik, su, kanalizasyon ve diğer altyapı işlemlerinin hazır olduğunu belirten Soylu, 17 Ağustos 2023'e kadar başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelindeki toplanma alanlarındaki altyapı, kanalizasyon, su ve elektrik gibi ihtiyaçlarının yüzde 100'ünün tamamlanacağını vurguladı. İstanbul'da afet durumlarında barınma kapasitesinin 1 milyon 390 bin 172'ye ulaştığını anlatan Soylu şöyle devam etti: "140 farklı noktada çadır kent veya konteyner kent kapasitesi ise 997 bin kişiye yükseltilmiştir. Dolayısıyla toplamda 2,3 milyon kişilik bir barınma kapasitemiz İstanbul'da hazırlanmıştır. İstanbul'da 2021 yılında lojistik depomuz da hizmete girmiştir. Bu depomuzda çadır, yatak ve diğer ihtiyaçlar da bulunmaktadır. 2021 Afet Eğitim Yılı kapsamında İstanbul'da 7,7 milyon vatandaşımıza afet farkındalık eğitimi için ulaşılmıştır. İstanbul'daki AFAD gönüllü sayımız 108 bin, eğitimi tamamlayan destek AFAD gönüllü sayımız ise 2 bin 120'dir. İstanbul'un 39 ilçesinde AFAD İlçe Merkezlerinin kurulumu tamamlanmıştır. 903 mahallemizde mahalle irtibat ofislerimiz kurulmuş ve gerekli görevlendirmeler yapılmıştır. AFAD İl Müdürlüğü binasında Türkiye'de ilk olarak trafik emniyet kent güvenlik yönetim sistemi, jandarma insanlı keşif uçağı, insansız hava aracı ve emniyet helikopterlerinden aynı anda görüntü aktarımı gerçekleştirilmektedir. Bir ulusal, 2 bölgesel, 3 tematik tatbikat gerçekleştirilmiştir." AFAD'ın dijital uygulamaları ve çalışma sistemlerinden bahseden Soylu, Türkiye'de bugüne kadar 554 bin kişinin AFAD gönüllüsü olmak için başvuru yaptığını, 145 bin 548 kişinin eğitimlerini tamamladığını ifade etti. Türkiye'nin afet yönetiminin tepkisel değil, stratejik olduğunu dile getiren Soylu, son 2,5 yılda afetten afete koşturduklarını, tek bir kişiden, "Nerede bu devlet?" sözünü duymadıklarını, ne olursa olsun anında afet bölgesine ulaştıklarını kaydetti. Soylu, son 2,5 yılda TOKİ ve AFAD iş birliğinde 60 bin 395 konut yapımına başlandığını, 42 bin konutun yapımının tamamlandığını ve sahiplerine teslim edildiğini aktardı. Sempozyumda Marmara'nın deprem tehlikesi ele alınacak İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AFAD Başkanı Yunus Sezer ve GFZ Yönetim Kurulu Bilimsel Araştırmalar Başkanı Prof. Dr. Susanne Buiter da oturumda konuşma yaptı. Bakan Soylu, Susanne Buiter'a Türkiye'nin deprem tehlike haritası ile tablo hediye etti. Gerek Türkiye ile Almanya arasında yürütülen faaliyetlere katkı vermiş, gerekse de Marmara Bölgesi'nin depremselliği konusunda çalışmalar yürütmüş veya yürütmekte olan Türk ve uluslararası katılımcıların davet edildiği etkinlikte, açılış oturumunun yanı sıra 6 bilimsel ve çağrılı konuşma oturumu yapılacak. Bu oturumlarda 35 sunum ile Marmara Bölgesi'nin deprem tehlikesi ve gerçekleştirilen bilimsel çalışmaların durumu değerlendirilecek. 20'si uluslararası olmak üzere 100'e yakın bilim insanı ve araştırmacının katılacağı sempozyumun, Marmara Bölgesi'nde araştırmalar yürütmekte olan Türk ve uluslararası araştırmacılar için ileriye yönelik iş birlikleri ve ortak çalışma alanları oluşturması açısından da önemli bir fırsat olacağı değerlendiriliyor.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: "Cumhuriyetin 100. yılında bu ülkenin içerisinde bir tek terörist kalmayacak"

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak için kente gelen Soylu, Bayburt Valiliği önünde kendisini ilgiyle karşılayan vatandaşlara hitap etti. Bakan Soylu, Bayburt'ta olmaktan onur duyduğunu dile getirerek, vatandaşlara Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın selamlarını iletti. "Dünyadaki bir takım ülkeler ona çelme takmak istese de dönüyorlar, dolaşıyorlar ayağına geliyorlar ve dünyada bir yerde problem varsa bunu 'Tayyip Erdoğan, Türkiye çözsün' diyorlar." ifadesini kullanan Soylu, "Sadece Türkiye'nin lideri değil, dünyanın da umudu olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Bayburtlu hemşehrilerimize selamları var, sevgileri var, muhabbetleri var." diye konuştu. Soylu, terörle her alanda mücadele eden kahramanların komutanı Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler'in de selamları ve muhabbetlerini hemşehrilerine iletti. Dünyanın farklı bir dönemden geçtiğinin altını çizen Soylu, şu değerlendirmede bulundu: "Tam 2,5 yıldır korona denilen bir illetle dünya karşı karşıya. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Yemen'de ve etrafımızdaki neredeyse bütün coğrafyada koronadan bağımsız vekalet savaşları dediğimiz, özellikle Müslümanların bulunduğu coğrafyada bir karmaşıklığı oluşturabilmek için Batı dünyası elinden geleni ortaya koyuyor. Bitti mi? Hayır. Çin bir taraftan üretim bantlarını, üretim sıkıntısına döndürüyor. Diğer taraftan Karadeniz'in hemen üstünde Rusya ile Ukrayna arasında belki de 'geliyorum' diye bağıran ve bütün dünyayı gıda krizi başta olmak üzere birçok süreçle etkileyen bir savaşın olduğuna şahit oluyoruz. Bunları hep beraber yaşıyoruz. Bir taraftan bu sıkıntıların içerisinde 'Türkiye'yi acaba ekonomik saldırılarla diz çökertebilir miyiz, Irak'ın kuzeyinde, Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti kurabilir miyiz?' diye plan, program ve oyun kurmaya çalışanlar var." Soylu, PKK'nın, Amerika ve Avrupa tarafından belki de en çok bu dönemde desteklendiğini, son 3 yılda Amerika senatosunun PKK'ya 2 milyar dolar resmi yardım yaptığını aktardı. "Onlar zannettiler ki milletimiz bu işi anlamıyor" Milletin her şeyden haberi olduğuna dikkati çeken Bakan Soylu, şöyle devam etti: "Zannediyorlar ki paralarıyla, oyunları ve tuzaklarıyla, PKK'lı teröristlerle bir araya gelerek bize diz çökertecekler. Onlar hangi adımı atarlarsa atsınlar, hangi oyunu kurarlarsa kursunlar... Bir taraftan Gezi olaylarını yaptılar bizi diz çökertemediler. Bir taraftan 17-25 Aralık FETÖ darbesini yaptılar bizi diz çökertemediler. Onlar zannettiler ki milletimiz bu işi anlamıyor, onlar zannettiler ki Bayburtlu hemşehrilerim bu işleri takip etmiyor. Ben bir şey biliyorum, şurada Bayburt'ta bir kahveye oturayım, eğer Amerikan Başkanına fesini ters giydirmezse benim hemşehrilerim başka bir şey bilmiyorum. Dünyayı da takip ediyor, Türkiye'yi de takip ediyor, dünyada neler olduğunu biliyor ve bize hangi oyunların kurulduğunu biliyor." Soylu, Libya'da ve Doğu Akdeniz'de varlığını ortaya koyan, kimi yerde huzuru, kimi yerde de barışı temin eden bir Türkiye olduğunu belirtti. Bakan Soylu, onlar Türkiye'ye çelme takmaya çalışırken şehir hastaneleri, dünyanın en büyük havalimanları, Çanakkale'deki köprüsü, insansız hava araçları, dünyadaki en büyük barajları ve Ayasofya'sı ile beraber bütün dünyaya varlığını ifade eden bir Türkiye olduğunu dile getirdi. "Bu sıkıntıları Kemal Kılıçdaroğlu ve avanesi mi çözer?" Dünyada yaşanan sıkıntıların bazılarının Türkiye'ye de intikal ettiğine değinen Soylu, şunları kaydetti: "Şu tercihi elbette ki bu büyük milletimiz yapacaktır. Bu sıkıntıları Kemal Kılıçdaroğlu ve avanesi mi çözer? Bu sıkıntıları bugün, dünyanın karşısında mum gibi durduğu Tayyip Erdoğan mı çözer? Bugüne kadar reise itimat ettiniz. Bugüne kadar Cumhurbaşkanımıza itimat ettiniz. Değerlerimize hakaret edenlere karşı milletinin yanında olan kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a güvendiniz ve itimat ettiniz. Hiç bir zaman kendi geleceği için makam için koltuk için ne eğildi, ne de büküldü. Sadece bu dünyanın, ülkemizin büyümesinin ve zenginleşmesinin değil, ben yaşıyorum ve görüyorum ki öteki dünyanın da hesabını yapan, bu milletin bütün değerlerine sahip çıkmaya çalışan, her türlü oyunu ve tuzağı sadece milletin iradesiyle ve sizinle beraber bozmaya çalışan Cumhurbaşkanımız var." Soylu, Almanya'dan İngiltere'ye, Amerika'dan Çin'e kadar dünyada büyük geçinen ülkelerde büyük karmaşıklıkların olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Alışmışlardı bedavacılığa. Problemlerini, sorunlarını Müslüman ülkelerin üzerine yık, Türkiye'nin üzerine yık, Türkiye ile beraber uğraş, kendi ülkelerinin insanlarını rahat ettirmek için buralarda karmaşıklık oluştur. Onların fotoğraflarda foyaları ortaya çıktı. Afganistan'dan kalkan uçağın fotoğrafını hep beraber gördük. Öyle bir kaçtılar ki dünyada Amerika'nın rezilliğini kendilerinden sonra gelecek nesillere bırakmak zorunda kaldılar. Herkesin bir hesabı var. Yaptığın zulümlerin hesabını Allah bilir ve sana gösterir. Onun için içerisinde bulunduğumuz zorluklar ve sıkıntılar var. Bize itimat edin ve güvenin. Etrafımızdaki coğrafyada sıkıntılar var, bize itimat edin ve güvenin." Bakan Soylu, Tunceli Pülümür'deki güvenlik kulelerinin yapımı öncesinde yaşanan bir olayı da vatandaşlarla paylaştı: "Hatırlarsınız bundan 4-5 yıl önce Yaşar Paşamızla beraber Tunceli'den Bayburt'a gelmiştik. Tunceli'de o gün 300'ün üzerinde terörist vardı. Tunceli Valiliğinde bir toplantı yaptık, dedik ki 'Şu Tunceli Pülümür yolundan kimse geçemiyormuş, hep beraber atlayayım Tunceli Pülümür yoluna gidelim.' Etrafımızdakilerin gözleri böyle açıldı, 'Efendim gidilemez' dedi. Devletin Jandarma Genel Komutanı ve devletin İçişleri Bakanı gidemezse millet ne yapsın? Biz beraber oraya gittik, en kritik yerde durduk. Aşağıya indik ve orada bir plan yaptık. Dedik ki 'Bu yolun sağına, soluna, en tepesine, her tarafına kuleler yapacağız, vatandaşımız buradan rahat bir şekilde geçecek teröristi de burada tertemiz edeceğiz, ortadan kaldıracağız.' İlk etapta 21 kule yaptık ve Tunceli Pülümür yolundan herkes rahat bir şekilde geçmeye başladı. O gün 300'ün üzerindeki terörist sayısını söyleyeyim yakında elimize düşerler, 5'e düştü. Onların da peşindeyiz." "Cumhuriyetin 100. yılında bu ülkenin içerisinde bir tek terörist kalmayacak" Pülümür'ün yanı sıra diğer bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetlere de değinen Bakan Soylu, "Tendürek Dağı tertemiz. Mersin'den Adıyaman'a kadar Amanoslar tertemiz. Yine Kars'ta Çemçe Madur tertemiz. 2023, 29 Ekim'de bir evladınız ve kardeşiniz olarak söylüyorum, Allah nasip ederse rahmetli dedem öyle söylerdi, sağsak ta yaşarsak, Cumhuriyetin 100. yılında bu ülkenin içerisinde bir tek terörist kalmayacak. Doğu ve Güney Doğu'da bu ülkenin vatandaşları sokağa çıkmaya korkarlardı. Çocuklarını okula göndermeye korkarlardı. İş yerlerine gelirler onlardan haraç alırlardı. Haraç alanları da tepeledik, çocukları korkutanları da tepeledik. Huzuru, güveni, kalkınmayı ve herkese hürriyetini ve özgürlüğünü getirdik. Sizin sayenizde ve sizle beraber." diye konuştu. "Biz ne Amerika'ya güveniyoruz, ne Avrupa'ya güveniyoruz" Türkiye'nin yanı sıra etrafındaki coğrafyadan da sorumlu olduklarını ifade eden Soylu, bu coğrafya huzurlu olmazsa, bura üzerinden Türkiye'yi karıştırmaya çalışacaklarını vurguladı. Soylu, bu coğrafyaya huzuru yine Türkiye'nin getireceğine işaret ederek, "Yine burada Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı, bir evladınız, bu ülkeye güvenen bir kardeşiniz olarak söylüyorum, Suriye'de de Şam'da da huzuru biz getireceğiz. Irak'ta, Bağdat'ta huzuru biz getireceğiz, etrafımızdaki coğrafyaya da huzuru biz getireceğiz. Müslüman coğrafyanın üzerine biçilen bu fitne tohumlarını Allah'ın izniyle bu millet kaldıracak." değerlendirmesinde bulundu. Vatandaşlardan kendilerine güvenmelerini ve itimat etmelerini isteyen Soylu, şunları kaydetti: "Eksiğimiz olabilir biz insanız. Eksikten yoksun Cenab-ı Allah'tır. Ama bu millete ihanetimiz, bu millete yalanımız, bu millete dolanımız ve bu millete yanlış bir işimiz bugüne kadar olmadı, Allah nasip etmesin, bundan sonra da olmayacak. Biz ne Amerika'ya güveniyoruz, ne Avrupa'ya güveniyoruz. Benim liderim Recep Tayyip Erdoğan bir tek şey söylüyor, 'Ben sadece milletin ve Allah'ın önünde eğilirim' diyor." Soylu, Bayburtluların mert, cesur, vatanperver olduğunun altını çizerek, "Hani bir otağın orta direği olur ya Bayburt benim milletimin otağının orta direğidir. Hiç uzatmaya, lafı başka yere götürmeye gerek yok. Siz sadece bu ülkenin otağının en güçlü orta direği değilsiniz. Bu memleketin değerlerinin sahibisiniz. Birisi bir şey yapmaya kalkarsa, 'Biz buradayız' diye haykıranlardansınız. Bu millete istikamet ve yön veren tam bir anlayışın sahibisiniz. Cenab-ı Allah bizi size mahcup etmesin inşallah." dedi. Bakan Soylu, "Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin önümüzdeki 100 yılının altyapısını yaptı. Geçmiş 100 yılında başımıza gelen felaketlerden dolayı oluşan açığını kapatmaya çalıştı. İki iş yaptı yani. Şimdi Cumhuriyetin birinci asrından sonra, 2023'den sonra hem Türkiye'yi tutamayacaklar, hem etrafımızdaki coğrafyayı tutamayacaklar, dünyaya medeniyetimizi nakşeden bir ülke olacağız." diye konuştu. Cumhur İttifakı'nın sadece bir seçim ittifakı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı: "Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte bu ülkede doğrunun, hakkın ve hakkaniyetin savunucusu olan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'ye de minnetlerimizi ve şükranlarımızı ifade ediyoruz. Cumhur İttifakı bilmenizi isterim ki 2023'de gireceğimiz bir seçimin ittifakı değildir sadece. O bir seçimdir, böyle bir ittifak olabilir. Biz bir değerler ittifakıyız. Biz, bize bırakılan tarihin emanetlerine sahip çıkan bir anlayışın ittifakıyız. Bu memleketin geleceğine, gelecek nesillerine güçlü bir Türkiye, büyük bir Türkiye, ayakları üzerinde duran bir Türkiye ve dünyadaki saldırılardan bir daha etkilenmeyecek bir Türkiye bırakmak için ortaya koyan bir anlayışın temsilcileriyiz." Soylu, konuşmasının ardından Bayburt Valisi Cüneyt Epcim ve Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci'yi makamlarında ziyaret etti.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Bir gecede geriye döndürürler

Soylu, AK Parti Bayburt İl Başkanlığını ziyaretinde, güçlü adımlarını, geleceğin güçlü Türkiye'si için atan AK Parti teşkilatında bulunmaktan onur duyduğunu söyledi. Bundan 100 yıl sonra dönüp bakıldığında AK Parti'nin kuruluşundan itibaren Türkiye'de neler yapıldığının, neler gerçekleştirildiğinin, hangi büyük devrimlerin altına imza atıldığının görüleceğini belirten Soylu, "Yapamazsınız, beceremezsiniz, gerçekleştiremezsiniz" denilen her şeyi kimsenin hakkına girmeden, gasp etmeden nasıl gerçekleştirildiğinin de görüleceğini anlattı. Sadece bugüne ait bir hizmetin yapılmadığını, geçmişte Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı sıkıntılardan dolayı yapılamayanların da bugün yapıldığını aktaran Soylu, gelecek 100 yılın altyapı yaptırımlarının tamamlandığını, Türkiye'nin etrafındaki coğrafyaya da umut olduğunu dile getirdi. Soylu, dünyaya, sıkıntıya ve dara düştüğü zaman da umut olduğunu gösteren bir teşkilatın mensubu olduklarını vurgulayarak, "Bunu burnu büyüklük yapıp, 'Biz yaparız, biz ederiz' diyenlerden ziyade, 'Biz milletin emrine amadeyiz, millet ne derse onu yaparız' diyen anlayışı gerçekleştirdiğiniz için 100 yıl sonra bu milletin dualarıyla karşı karşıya kalacaksınız. Bunu bilmenizi istiyorum, büyük iş başardınız, büyük iş gerçekleştirdiniz." diye konuştu. Bakan Soylu, teşkilat mensuplarının bunları sadece Türkiye'deki birtakım sıkıntılara, kısıtlara, geçmişten kalan, yollarını daraltmaya çalışan anlayışlara rağmen değil, Amerika'ya, Avrupa'ya rağmen, "Eğer bunlar güçlenirse doğu ve batı arasındaki köprüyü tam anlamıyla kurarlar" diyenlerin çelmelerine rağmen gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Soylu, şöyle konuştu: "O kadar büyük iş yaptınız, gerçekleştirdiniz ki. Elbette ki Allah'ın nasibiyle, takdiriyle, inayetiyle, onun izin vermesiyle o kadar büyük iş gerçekleştirdiniz ki. Daha işin, yolun başındayız. Ancak bu ülkeye kaybettirdiklerini yerine koyan bir iktidarız. Cumhur İttifakı ile birlikte yapacak çok işimiz var. Bir, AK Parti'nin yapacak çok işi var. İki, bu büyük milletin yapacak çok işi var. Üç, Cumhur İttifakı'nın yapacak çok işi var. Dört, Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı çok iş var. Hakikaten yapacak çok işimiz var. Etrafımızdaki coğrafyaya huzur getireceğiz, medeniyetimizi dünyaya nakşedeceğiz, kişi başına gelir seviyesini Türkiye'nin, etrafımızdaki coğrafyanın ve dünyanın en güçlü ve zengin ülkeleri arasına getireceğiz. Elbette ki otomobilimizi üreteceğiz ama biz ufku açıyoruz, otomobiller üreten bir Türkiye'nin yolunu açıyoruz. Yapacağımız çok iş var. Hep birlikte kendi uçağımızı, helikopterimizi, tankımızı ve bu ülkede kendi yerli milli sermayemizi, bizim yolumuzdan geçen ülkelere örnek olabilecek bir anlayışı gerçekleştireceğimiz için yapacak çok işimiz var." "ŞU AYASOFYA'NIN 'ALLAHUEKBER' DİYEN MİNARESİ KADAR DİK OLUN" Bayburt dahil 81 ilde üniversite, bir çok ilde 5 yıldızlı hastane diyebilecekleri şehir hastaneleri ve dünyanın en büyük havalimanının olduğunu, bunları AK Parti kadrolarının gerçekleştirdiğini belirten Soylu, şöyle devam etti: "Bunu bize ulufe vermediler. Bunu siz büyük bir gayretle, mücadeleyle, birtakım noktalara giden paraları bu ülkenin yatırımlarına döndürerek gerçekleştirdiniz. Başınız göğe değecek kadar dik olun. Şu Ayasofya'nın 'Allahuekber' diyen minaresi kadar dik olun. Biz sadece bugün kendi ülkemize, kendi milletimize hizmet eden bir anlayışı ortaya koymuyoruz. Bizim burnumuzu mu sokarlardı Doğu Akdeniz'e, Libya'ya? Kağıtlar çiziyoruz, cetveller çiziyoruz. Bizim burnumuzu mu sokardı Amerika, terör örgütünün terör koridoru kurmak istediği yere? Kapatır bizi karanlıkta bırakırdı. Ama Türkiye 21. asrın başından itibaren öyle bir akıl ortaya koydu ki bugün savunma sanayinde yüzde 20'lerden yüzde 80'lere çıktık. Sadece üretmiyoruz, aynı zamanda hakkımızı müdafaa edebilecek kendi milli ve yerli üretimimizi ortaya koyabilecek adımları atabilme kabiliyetine sahip oluyoruz. Öyle kolay işler değil. Bunları Türkiye başardı, hazmedemedikleri de budur. Hepsi bir araya gelecekler altı masada, yedi masada, sekiz masada, on masada, gölgeli masada hep beraber bir araya gelecekler. Sonuç ne olacak biliyor musunuz? Sonuç, başladığımız noktadayız hak ve batılın mücadelesindeyiz. Allah'ın izniyle hak yine galip gelecek." Soylu, "batıl cephesinin" neleri ihtiva ettiğini, neleri içerdiğini bildiklerini, yaşadıklarını dile getirerek, "Ellerine fırsat gelse Apo'yu dışarı çıkaracaklar. Ellerine fırsat gelse Selo'yu dışarı çıkaracaklar. Ellerine fırsat gelse Amerika'nın talimat verdiği adamları dışarı çıkaracaklar. Ellerine fırsat gelse PKK'nın, PYD'nin ellerini kollarını sallayarak bu bölgede gezmesini sağlayacaklar. Ellerine fırsat gelse 'KHK'lı' deyip FETÖ'den bu ülkeye zarar verenleri, kamudan bizim dışarı çıkardıklarımızı, attıklarımızı bu ülkenin rahat rahat adım atabilmesi için temin ettiklerimizi birer birer yine devletin içerisine yerleştirecekler. Ellerine fırsat gelse Türkiye'nin savunma sanayisini tarumar edecekler, bizi Batı'ya mahkum edecekler. Ellerine fırsat gelse 'S400'ü göndeririz, yerine teslim ederiz' deyip Türkiye'yi savunmasız bir noktada bırakacaklar. Ellerine fırsat gelse gidecekler Türkiye'yi öbür taraflarda temsil ederken aynen geçmişte olduğu manzaralar gibi, bizim karşımızda ayak ayak üstüne atarken bizi süklüm püklüm bir halde bırakacaklar. Buna fırsat vermeyelim. Doğru, AK Parti büyük işler yaptı, büyük devrimler gerçekleştirdi ama şunu sakın unutmayın, 28 Şubat'ı bir gecede Türkiye için karanlık bir gece haline getirdiler. Bunların, yapmak diye bir kabiliyeti yoktur. Ama bunların bir anda yıkmak diye bir kabiliyetleri söz konusudur." ifadelerini kullandı. "BELEDİYELERİ TERÖR ÖRGÜTÜ YUVASI MI YAPTIRAYIM?" Sadece kendi dönemlerinden değil, gelecek nesillerden de mesul olduklarına işaret eden Soylu, "Siz çok sıkıntılar çektiniz. Darbeler gördünüz, bu ülkede değerlerinizle ötekileştirildiğinizi gördünüz. Bu ülkede, 'Ben Müslümanım' diyebilmenin sıkıntılı olduğu bir dönemi hep beraber yaşadınız, gördünüz. İnsanların etnik kökenlerine, mezheplerine, inanışlarına göre, hatta namaz kılanın 'Acaba şuralarında izleri var mı?' diye tespit edilip ötekileştirildiğini gördük." dedi. Soylu, "Bir gecede geriye döndürürler." ifadesini kullanarak, "Bırakın o bugünkü mavralarını, tafralarını. Yani helalleşme üzerinden millete yeni bir tezgah kurma ayaklarının hepsi samimiyetsizlik fotoğrafıdır. Bir günde açığa çıkıyor. Onun için genç nesillerimizi bunlar teslim alırlarsa sadece bu coğrafya değil, etrafımızdaki coğrafyada da hüzün olur. Türkiye bu aldığı istikameti, Türkiye bu yürüdüğü yolu, Türkiye kazandığı bu anlayışı bunlar sayesinde dumura uğratır." diye konuştu. "Bunlar üç koyunu güdemezler." diyen Bakan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı: "Hangi belediyesine el atsak içerisinden terör örgütü mensubu, terör örgütü iltisaklısı çıkıyor. Attırıyoruz, adamlar Yunanistan'a kaçıyorlar. Yunanistan'dan, 'Beni İstanbul Büyükşehir Belediyesinden attırdılar' diyorlar. Bana kızıyorlar, 'Niye bu soruşturmaları yapıyorsunuz?' Belediyeleri terör örgütü yuvası mı yaptırayım? Bizim görevimiz nedir? Bu ülkeyi terörden muhafaza etmek değil mi? Kalkıp, 'Allah razı olsun, bizi uyandırdınız, size teşekkür ediyoruz, bir eksiklik yapmışız hatamızdan geri dönüyoruz' diyeceğine meseleyi siyasallaştırıp, 'Acaba biz buradan nasıl kurtuluruz?' çaresi içerisindesiniz. Bana vurduğunuz kadar terörü vursaydınız, belki milletin gönlünde yer edebilme fırsatına sahip olabilirdiniz. Onun için onlar ne derse desin, biz yolumuza hep birlikte devam edeceğiz. Çünkü bizim yolumuz sıratı müstakimdir. Çok çalışmalıyız, birlik içerisinde olmalıyız, omuz omuza olmalıyız, aramızdan, şu omuzlarımızdan bir tek nefes bile geçmemeli. Bunu hep birlikte sağlamalıyız." MHP Bayburt İl Başkanı Bekir Kasap'ı da parti binasında ziyaret eden Soylu, bir süre partililerle görüştü.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Derik'teki kazada hayatını kaybedenlerin cenaze törenine katıldı

Derik ilçesinde Üçyol mevkiinde peş peşe meydana gelen zincirleme trafik kazasında 20 kişi hayatını kaybederken 26 yaralıdan 6'sının durumu ağır olduğu açıklandı. Kazada hayatını kaybeden İsa Ayabe ve 2 çocuk Şervan Tanrısever ve Mihriban Tanrısever’in cenazeleri Derik’te kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Törene İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı. Bakan Soylu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Mardin Derik’te yaşanan elîm trafik kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarımız; İsa Ayabe ile evlatlarımız Mihriban ve Şervan Tanrıseven kardeşleri Hakk'a uğurladık. İsa Ayabe, Baran Açan ve Polis Memurumuz Yahya Ergin'in ailelerine taziye ziyaretinde bulunduk" ifadelerine yer verdi. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1561151359818375168?s=21&t=Nxn_mrIM7IpkEthKQOSb9A

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu'dan kaza açıklaması: Kimin ihmali varsa biz hesabını sorarız

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gaziantep'te ve Mardin Derik'te meydana gelen feci kazaların ardından açıklamalarda bulundu.  Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları: Kazanın ilk olduğu andan itibaren sabır içinde olan Derik halkına şükranlarımı iletmek istiyorum. Acıyı hem içlerine gömdüler hem de büyük bir sabır gösterdiler. Kaza sonrası derhal bölgeye geldik. Aileleri yalnız bırakmayacağımızı, devletimizin tüm imkanlarıyla yanlarında olacağını söyledik. Bu büyük bir felaket, kaza. Tam da Türkiye'deki kazaları belli bir orana düşürdüğümüzde böyle bir olayla karşılaştık. Daha çok çalışmamız lazım. Bütün cenazelerimizi defnettik. Yaklaşık cenazeler olduktan sonra savcılarımızın da hakikaten cenazeleri bir an önce sahiplerine teslim edebilmek için 4 - 4.5 saatte otopsileri tamamlamış olduk. Cenazeler esnasında vatandaşlarımızın da Kızıltepe'de olduğu gibi burada da çevre yolu talebi oldu. Biz de Ulaştırma Bakanlığımızla görüştük, Sayın Cumhurbaşkanımıza da talebi ilettik. Yakın bir zamanda ihaleleri yapılıp Ulaştırma Bakanımız da buraya gelecek, hayata geçirilmeye çalışılacak. Soruşturma çok yönlü sürüyor. Can kıymetlidir.  Bu soruşturma bütün taraflarıyla sürüyor. Bedelini ödettiririz. Kimin ihmali varsa hesabını sorarız. 

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Beni yargılayacaksın, Apo'yu, Selo'yu serbest bırakacaksın

Bakan Soylu, AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca başlatılan "Yüz Yüze 100 Gün" projesi kapsamında, AK Parti Silivri İlçe Başkanlığında partisinin üç kademe ilçe yönetimi, mahalle başkanları ve meclis üyeleri ile bir araya geldi. Siyasetin, milletin dili, tercümesi ve özü olduğunu dile getiren Soylu, siyaseti farklılaştırmaya, başkalaştırmaya, küçümsemeye ve devre dışı bırakmaya çalışanların aslında milleti devre dışı bırakmak istediklerini söyledi. İl Başkanlığınca düzenlenen "Yüz Yüze 100 Gün" projesinin milletin taleplerini gözden geçirebilmek adına atılan önemli bir adım olduğunu ifade eden Soylu, AK Parti'nin sadece bir değişim ve kalkınma partisi değil aynı zamanda devrim partisi olduğunu belirtti. Soylu, "21'inci asır başlarken karşı karşıya kaldığımız durumu hepimiz biliyoruz. Amerika'dan, Avrupa'dan parmak sallanan Türkiye vardı. Sınırlarımızın hemen dışında terörle mücadele yaptığımız zaman Avrupa'nın başkentleri dahil olmak üzere, Amerika'nın başkentlerinden 'Sen ne yapıyorsun?' diye uyarılan bir Türkiye vardı." diye konuştu. İstanbul'daki yatırımlara vurgu yaparak, İstanbul Havalimanı, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray gibi birçok hizmet olmasa kentin yaşanmaz olacağını kaydeden Soylu, şehir hastanelerinden üniversitelerine kadar Türkiye'de 20 yılda 100 yılın altyapısının oluşturulduğunu anlattı. Türkiye'nin yaptığı devrimler karşısında ya yoksullukla karşı karşıya bırakılmaya çalışıldığını ya da bir takım fay hatlarının tetiklendiğini belirten Soylu, "Türklük, Kürtlük, Alevilik, Sünnilik, laiklik, anti laiklik diye bizim kendi adımıza bir kısmını zenginlik olarak değerlendirebileceğimiz fay hatlarını tetikleyerek bizi kendi kendimize enerjimizi kaybedeceğimiz bir alana doğru itmeye çalıştılar." dedi. Bakan Soylu, Türkiye'de 10 yılda bir darbe yapıldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim ailelerimize, 'Eğer çocuklarınızı siyasete sokarsanız, yani milletin sesini ifade ederseniz sonunuz Adnan Menderes gibi olur. İdam sehpasını görürsünüz.' Hınçlarını alamadılar, rahmetli Özal'ı böyle tehdit ettiler. Hürriyet Gazetesi'nin 3 ayda bir, 6 ayda bir en sağ köşesinde, her zaman Adnan Menderes'in fotoğrafı bulunurdu. O mesaj hem millete hem de ülkeyi yönetenlere mesajdı. Bunların hepsini 20'nci yüzyıldan, bir daha gelmemek üzere, 21'inci yüzyıldan 20'nci yüzyıla iten AK Parti iktidarıdır. Darbeyi, yokluğu, yoksulluğu, geri kalmışlığı yenen, Doğu ve Batı arasındaki makus tarihi ortadan kaldıran, etrafımızdaki coğrafyada huzursuzluk varsa ona adım atmaya çalışan ve sessiz kalmayan da AK Parti iktidarıdır. Dolayısıyla millettir, siyasetin kendisidir, demokrasinin özüdür. Şimdi tahammül edemedikleri bu." "Beni yargılayacaksın, kimi serbest bırakacaksın?" Bazı muhalefet milletvekillerinin "Yargılanacaksınız." sözünü anımsatan Soylu, şunları kaydetti: "Niye yargılanacağız kardeşim? Yargıladınız, Adnan Menderes'i siz astınız. Adnan Menderes'i Cumhuriyet Halk Partisinin kadroları ve bizatihi İnönü'nün kendisi astırmıştır. O darbeyi yapanların hiçbir zaman gücü yetmez. Amerika'yla Avrupa'yla beraber, ortak bir şekilde onu astırdılar. Bize ne demek istiyorlar? Hürriyet Gazetesi'nde 6 ayda bir koyamadıkları fotoğrafı, şimdi sözleriyle Meclis'te söylüyorlar. Tamam kardeşim, beni yargılayacaksın. Kimi serbest bırakacaksın? Apo'yu serbest bırakacaksın, söylüyorsun. Kimi serbest bırakacaksın? Selo'yu serbest bırakacaksın. Beni yargılayacaksın, ne yapacaksın? S-400'ü geri iade edeceksin. İHA'yla SİHA'ları kullanmayacaksın. Etrafındaki coğrafyaya sessiz kalacaksın. Türkiye'nin bugüne kadar ne büyük kalkınma hamlesi varsa hepsini geri alıp, bütün defteri kapatıp Türkiye'yi, eski Türkiye'de olduğu gibi geçmişe mahkum bırakacaksınız. Yargılayacaksanız PKK'yı, KCK'yı, PYD'yi, hem etrafımızdaki coğrafyaya hem de Türkiye'ye hakim etmeye çalışacaksınız. Bu çok net bir şekilde gözüküyor. Yargılayacaksınız da ne yapacaksınız? Büyükelçilerin talimat verdiği 'şu adamı çıkaracaksınız' dediği talimatları birebir yerine getireceksiniz. Bütün yapmak istedikleri bu." Bakan Soylu, AK Parti olarak sadece altyapı üzerine çalışma yapmadıklarını, Türkiye'nin etrafındaki coğrafyanın ve dünyanın da umudu olduklarını dile getirdi. Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı'nı karşılaştıran Soylu, "Cumhur İttifakı idealler ittifakıdır. Yani Cumhur İttifakı sadece bir seçimin kazanılmasına yönelik bir araya gelmiş bir siyasi oluşum değildir. 2023 seçimini kazanalım, 2019'u, 2018'i diye bir araya gelmiş bir anlayış değildir. Tam tersi tarihimizin, medeniyetimizin, değerlerimizin, gelenek ve göreneklerimizin hamuruyla yoğurulmuş ve tarihin içerisinden gelen ve bize emanet bırakılan bütün mirasımıza sahip çıkan, aynı zamanda geleceği de kucaklayan bir anlayışın ta kendisidir. Birbirimize tenakuzumuz yoktur. Millet İttifakı'nın elbette birbirlerine tenakuzları vardır. Biri Doğu'dan konuşur, biri Batı'dan konuşur. Biri aşağıdan konuşur, biri yukarıdan konuşur. Masanın altında başkaları var, üstünde başkaları var. Büyükelçiler başka bir metin yazarlar, kendileri başka bir metin yazarlar. Galip gelen elbette ki büyükelçilerin metinleri olur. Bizim yerlilik ve millilik anlayışımız büyük bir gayretle devam eder, ötekiler de dışarıya el açan anlayışa büyük bir gayretle devam eder." değerlendirmesinde bulundu. Dünyadaki kriz zamanlarında dahi Türkiye'nin hedeflerinden vazgeçmediğini, her krizi kendi adına fırsata çeviren bir anlayışı ortaya koymaya çalıştığını vurgulayan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgeliği ve tecrübesi, Türkiye'nin gücünü, avantajlarını, dezavantajlarını iyi bir şekilde yönetebilme kabiliyeti olduğu için AK Parti'nin 21 yıldır ayakta durduğunu belirtti. "AK Parti, Türkiye'nin üzerinden bu baskıyı kaldırmıştır" İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul, Ankara ve İzmir'de CHP'li belediyelerin hizmet yapmadığını, yapabilecek kabiliyetleri ve takatleri olmadığını ifade ederek, 1989-1994 yıllarında bunları gördüklerini ve milletin CHP'ye bir daha iktidar vermediğini kaydetti. Bugün de bunu yaşadıklarını, tarihin tekerrür ettiğini söyleyen Soylu, şöyle devam etti: "Geçmiş yıllarda hep aynısını yaptılar. Yokluklar, kıtlıklar, özgürlüklerin kısıtlanması... Bu ülkede insanları fişlediler, kıyafetlerini fişlediler, aile yaşantılarını fişlediler. Alevi veya Sünni diye fişlediler. Peki fişlediğiniz, kısıtladığınız insanlar özgür olmazlarsa, kendilerini ifade edemezlerse, özgüvenleri olmazsa neye katkı koyabilirler? Ötekisi olmaya mahkum olurlar. AK Parti Türkiye'nin üzerinden bu örtüyü kaldırmıştır. Türkiye'nin üzerinden bu baskıyı kaldırmıştır ve kaldırmaya devam etmektedir. Biz daha yolun başlangıcındayız. Onun için 2023 seçimleri, 2053 seçimlerinin işarıdır, işaretçisidir. 2071'in işarıdır, işaretçisidir. Çok çalışmalıyız, millet çalışanın yanındadır." Milletin her şeyi en iyi gören, anlayan ve bilen olduğunu vurgulayan Soylu, millete karşı yanlışları, ihanetleri, yarı yolda bırakan bir anlayışları olmadığını, kendi hevesleri, makam ve çıkarları için ülkenin anlayışını ve iradesini başkalarına devretmediklerini, milletin de bunu bildiğini söyledi. Bakan Soylu, milletle beraber olacaklarını ve milletin söylediklerinin tamamını zihinlerine kazıyacaklarını belirterek, "2023 sonrası Türkiye'nin gelecek vizyonunu, gelecek politikasını hem tecrübelerimizle hem de milletimizin bize söyledikleriyle yeniden bina edip, Türkiye'nin geleceğine güçlü adımlarla gideceğiz." dedi. Muhalefetin kendilerine ait bir değerlendirmesi, bakışı ve değerlerine ait bir saygısı olmadığını söyleyen Soylu, şunları kaydetti: "Onlar kazanmak için her yolu mübah gören bir kimliksiz yolun yolcularıdır. Açık ve net. Bunun Akşener'i de öyle, Kılıçdaroğlu'su da öyle, bunun diğerleri de aynı şekilde öyledir. Nereden gelirse... Amerikan'dan mı gelir, eyvallah. PKK'dan, HDP'den mi gelir, eyvallah. Siz kaç puansınız ki bir araya geliyorsunuz, kaç puanı topluyorsunuz ki yüzde 50'yi aşacaksınız? Matematik belli. HDP ve PKK... Kadın Meclis'te söylemedi mi? 'Bizim oylarımızla burada oturuyorsunuz' demedi mi? Akşener bana oradan laf yetiştiriyor; 'İçişleri Bakanı, onlarla sözleşme imzaladı diye beni suçluyor.' dedi. Evet, 2018 seçimlerinde söyledim. Benim söylediğimi Meclis tutanaklarında, PKK HDP milletvekili çıkıp söylemedi mi? Söyledi. Allah, masa altında bu ülkeye ihanet sözleşmesi kimseye imzalatmasın. Allah bize öyle gün göstermesin. PKK'yla HDP'yle her türlü iş birliğini yapacaksınız. Ondan sonra da 'Biz bunu yaptık mı yapmadık mı' diye bir de bizi suçlayacaksınız. Oylarınızda ve milletvekilliğinizde onların imzası ve payı var. Bunu onlar da söylüyor, ben de söylüyorum, matematik de söylüyor. Millet İttifakı nasıl yüzde 50'yi yakalayacak? Üst üste koyuyorsunuz, nasıl yakalayacak?" Bakan Soylu'nun konuşmasının ardından AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve Silivri İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu da konuşma yaptı.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu’dan PKK yandaşı Şirin Payzın’a “Herkesi kendi şerefinizde sanmayın”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıklamasında, “Benim sizden isteyeceğim bir tek şey var. Mesleğinizin hakkını verin. Görevinize çıkarken, Allah rızası için abdestli çıkın, Ayet-el Kürsilerle çıkın. Biliniz ki, Cenab-ı Allah sizin muhafızınızdır.” diye konuştu. ŞİRİN PAYZIN ‘ABDEST ALIN’ RİCASINDAN RAHATSIZ OLDU CHP tarafından fonlanan Halk TV’de sunuculuk yapan Şirin Payzın, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, Bakan Soylu’nun ‘abdest alın’ çıkışından rahatsızlığını dile getirdi. PAYZIN’IN SKANDAL ÇIKIŞINA VATANDAŞTAN TEPKİ Payzın’ın abdest ricasını hedef alan açıklamalara vatandaşlar, Payzın’ın teröristlerle çektirdiği fotoğrafları paylaşarak sert yanıt verdi. Twitter kullanıcıları Payzın’ın teröristlerle çekilmiş fotoğraflarını paylaşarak, “Evet haklısın böyle olunca laikliğe aykırı olmuyor” yorumunda bulundu. “HERKESİ KENDİ ŞEREFİNİZDE SANMAYIN” Bakan Soylu ise PKK sempatizanı Payzin’e sosyal medya hesabından cevap verdi; Ailem, oğlum ve şirketiyle ilgili kim ne biliyorsa 1 hafta süre: “Dokunulmazlığı yok
Şirkette ben de yokum
Yapmanız gereken suç duyurusunda bulunmak.
Bildiğinizi söylemezseniz namertsiniz. Bir tek şey çıkarsa 1 dakika görev yapan şerefsizdir Herkesi kendi şerefinizde sanmayın” https://twitter.com/suleymansoylu/status/1562151690857598976?s=21&t=_ZXGbgPrXjcGkBSNxAni0Q

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu’dan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na “helalleşme” tepkisi: “Derdi, seçim ve demokrasi değil. Derdi, kaos ve anarşizm”

Bakan Soylu, sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Kılıçdaroğlu’nun "helalleşme" foyası, samimiyetsizliği, son 24 saatte tekrar zirve oldu. Milyonlarca imam hatipliye hakarete, tahkir, aşağılama ve kutuplaştırmaya ses çıkarma; Valileri, savcıları, hakimleri tehdit et. Kılıçdaroğlu, aylardır sivil itaatsizlik çağrısı yapıyor. Yamakları üzerinden hepimize salya sümük "Yargılanacaksınız." tehdidi... Derdi, seçim ve demokrasi değil. Derdi, kaos ve anarşizm. 27 Mayıs ruhu hortlayan ve ötekisini böcek gören zihniyet.” dedi. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1563025932662624257?s=21&t=9Sf7fOBVbuTOSvhegia6kg

1 2 ... 19 20 21 22 23 24 25 ... 29 30